Köşe Ofisi: Papa John'un John Schnatter daha iyi bir pizza imparatorluğu inşa ediyor

John Schnatter ilk kez pizzaya aşık olduğunda (ve önce taze hamur ve peynir-sos oranlarına takıntılı), Rocky's Sub Pub'da bulaşık makinesinden terfi eden 15 yaşında bir çocuktu. Bir şey bulaşık yıkamaktan daha iyidir, değil mi? Ancak Schnatter, sadece yemek yapmaktan değil, promosyonu hak ettiğini kanıtlamak için hemen pizza yapmaya başladı.

Papa John'un kurucusu ve başkanı Schnatter, “Doğru yapmadıysanız… o zaman yarı yenir, çünkü yanlarına almak istemezdi” diyor. “Tüketicinin çok genç yaşta ne istediğini sezgisel bir şekilde kavradım, bu da muazzam bir avantaj oldu.”

İster iyi yapılmış bir pasta ile müşterinin yüzlerine bir gülümseme koymak ister pepperonis kullanarak kız arkadaşına not yazmak olsun, Schnatter, deneyimin pizza işinde olmak istediğini bildiği kadar eğlenceli olduğunu söylüyor.

Bu sezgi ve pizza sevgisi, Schnatter'in 1984'te başlamasıyla Papa John's'u yaratmasına neden oldu - Schnatter, babasının Jeffersonville, Ind. Bugün, dünya çapında 3.000'den fazla mağazası bulunan Papa John's, 2008 yılında toplam 1.1 milyar dolar gelir getiren bir şirkettir.

Sürekli erken büyüme ve yıllık satışlardaki artışla bile Schnatter, Papa John'un Louisville, Ky. Mağazası 1989'da şehirdeki “en iyi pizza” seçilinceye kadar gerçekten başarı hissetmedi. Domino'nun çarçabuk adımlarla, küçük arka odadaki pizza şirketinin potansiyelini fark etti. “

'Indiana'daki Jeffersonville'de bir mağaza ile yenebilirsek, neden dünyanın geri kalanında yenemeyelim ki?' Diye düşündüm. “Schnatter diyor. “İnsanlarımızla ilgilenip ürünümüzle ilgilenirsek ve doğru olanı yaparsak iyi ve temiz bir iş yürütürsek kazan-kazan, başarılı bir işletme kurabileceğimize inanmıştık.”

Bu girişim vaat edilen "daha iyi malzemeler, daha iyi pizza" sunmaya devam ediyor. Kaliteye olan bağlılığı, Papa John'un son 10 yılın dokuzu boyunca Amerikan Müşteri Memnuniyeti Endeksi'ndeki ulusal pizza zincirleri arasında en yüksek müşteri memnuniyeti derecesini kazandı.

"Yaptığımız her şey, bunu biraz daha iyi yapmaya çalışıyoruz ve bu da paraya mal oluyor. Ödemeye hazırız" diyor Schnatter. "Bahse girerim, rakiplerimiz ortalama 2 dolar için pizza yapabilir. Aynı pizza bize 3 $ artı mal olacak. Ama bu ekstra dolar Papa John'u farklı kılan şey ve tüketicinin farkı söyleyebileceğini düşünüyoruz. ”

"İnsanlarımızla ilgilenip ürünümüzle ilgilenirsek ve doğru olanı yaparsak iyi ve temiz bir iş yürütürsek kazan-kazan, başarılı bir işletme kurabileceğimize inanmıştık."

Pizzaları mükemmelleştirmeye ve suni lezzetleri olmayan malzemeleri aramaya ek olarak, Papa John'un ekibi, tüketicilerin sevdiği pizzaları önemli ölçüde değiştirmeden, pizzaları tutan kutuları güçlendirmek kadar basit fikirlerden, sos ölçümlerini fırının önünde ve arkasında eşit ısıtma sağlayan daha karmaşık fırın kalibrasyon işlemlerinde daha hassas hale getirir.

Schnatter bu gelişmelere radikal bir değişimden ziyade bir arıtma süreci diyor. Şirket çapında kültürlerine sürekli ilerleme alışkanlığı kazandırmak için çalıştı ve daha iyiye ulaşmak için tutarlı bir istek modelledi.

Bu vizyon sayesinde, iş büyümesi kesinlikle ufukta, ancak bu Schnatter'ın ilgilendiği tek tür büyüme değil. Papa John'un çalışanlarının büyümesini izlemenin işinin en iyi bölümlerinden biri olduğunu ve Papa John'un sistemindeki ilişkilerin sağlam bir ürün kadar büyük bir rekabet avantajı olabileceğine inanıyor. Yeteneği çekmeye ve tutmaya yoğun bir şekilde odaklanır. “Herkesin Papa John'un ekibinde olmak istediği noktaya gelmek istiyoruz” diyor.

Papa John's'da yeni nesil liderliği yakalamak bu ekip binasının bir parçası. Schnatter, süreç boyunca yöneticilere rehberlik etmeye hala çok katılıyor, ancak özerklik öğretiminin şirketin geleceği için hayati önem taşıdığını fark ediyor. Schnatter bir gülümsemeyle “John'un bir otobüse çarpması durumunda bunu nasıl çalıştıracakları konusunda güzel bir test çalışması yapıyoruz” diyor.

“İşimi doğru yapıyorsam ve işini doğru yapıyorsan, Papa John's insan yetiştiren bir makine olmalı” diyor. “İnsanları iki ya da üç yıl önce bir bölüm yönetebileceklerini ve şimdi bir bölüm yönetebileceklerini düşünmediklerini görüyoruz. İnsanların büyümesini izlemek çok tatmin edici. ”

Her zaman bir sonraki göreve, meydan okumaya veya hedefe bakmak Schnatter'ın güçlü yanlarından biridir. Papa John's zaten dünyanın üçüncü büyük pizza franchisor'u, ancak Schnatter hala 2 numaralı yuvaya ulaşma ve nihayetinde dünyanın 1 numaralı pizza zinciri haline gelmeye çalışıyor.

Ve neden olmasın? Schnatter bırakma tipi değil. Papa John'un erken dönemlerine başlamak için üniversiteden ayrılmak yerine, üç yıl içinde Ball State Üniversitesi'nde işletme yönetimi derecesini bitirmek için yaz ve gece dersleri aldı. Babasının barı başarısız olduğunda arabasını sattı ('71 Z28 Camaro) ve borcunu ödemek için atladı. Herkes arabanın iyiliği için kaybolduğunu söylediğinde, aramayı sürdürdü ve yakın zamanda onunla yeniden bir araya geldi.

Schnatter'ın sürüşü, şirketi 1 numaralı yuva yönünde iten tek şey değil. Görünüşe göre giderek daha fazla franchise sahibi Papa John's'u seçiyor. 2009 yılında, 25 yıllık işi kutladı ve tüm bu süre zarfında ivme kaybetmedi. Şirket, son zamanlarda en hızlı büyüyen franchiselardan biri olarak seçildi ve Girişimci dergisinin 2009 "Franchise 500" nde 10 numaralı yer aldı - Pizza Hut'ın arkasında sadece 7 yer.

“Asla umudumdan vazgeçmem. Bazen yatağa giderim ve biraz dövülürüm, ama sabah uyandığımda, her zaman çok fazla umudum var ”diyor.