Gary Vaynerchuk: Topluluk önünde konuşan bir profesyonelden size nasıl daha iyi bir konuşmacı olunur?

Topluluk önünde konuşma, karşılaşılması en korkutucu şeylerden biri olabilir. Bu, hayatının bir noktasında herkesin gergin olduğu bir şey. O aşamaya gelince, aniden kesinlikle hazırlanmadığınız beşinci sınıf kitap raporuna geri dönüşleriniz var.

Ancak toplum içinde nasıl konuşulacağını öğrenebilirsiniz. Topluluk önünde konuşma becerilerinizi artırabilir ve korkmadan sunum yapabilirsiniz. Sadece zaman alır.

İşte size daha iyi bir konuşmacı olmak için ipuçları:

İlk konserleri al.

İlk konserinizi almak zor olabilir, ancak bir şeyler rezerve etmeye çalışırken hatırlamanızı istediğim bir şey var: Bu güzel maaş çekini beklemeniz gerekebilir.

Neden? Çünkü izleyici alabileceğinizi göstermeniz gerekiyor. Herhangi bir değer getirmezseniz ödeme almazsınız. Organizatörler paranın karşılığını aldıklarından emin olmak istiyorlar. Mantıklı, değil mi? Belki biraz berbattır ve bu, birçok görüşme yapana kadar bir süre karga yemek (istediğinizden daha az ödeme almak) anlamına gelebilir. Henüz o kadar da iyi değilseniz, ücretsiz konuşmanız gerekebilir.

İlk büyük konuşan konserim sonuçta ilk kitabım Crush It'a gerçek oldu. New York'taki Web 2.0'da sosyal medya aracılığıyla kişisel bir marka oluşturma üzerine bir konuşma yaptım ve bu kitabın temeli haline geldi. Konuşmak büyük fırsatlara yol açabilir, ancak bu şeylerin gerçekleşmesini izlemek için önce karga yemeye istekli olmalısınız.

Bölgeye gir.

Hazırlık birçok farklı şey olabilir. Belki de her şeyi bir araya getirmek için çok az zamana ihtiyacınız vardır. Ya da belki biriyle birkaç kez prova yapmanız gerekir. Söylemek üzere olduğunuz şeyde sizi en güvenli hissettiren şeyi anlayın. Notlara ihtiyacınız yoksa notları kullanmayın. Sadece konuşmak. Yapabilirsin.

Peki oraya gitmeden hemen önce bu birkaç dakika ne olacak? Normal günlük işlere odaklanın. E-postanı kontrol et. Bir arkadaşla şaka yap. Konuşmanın gerçekleşmeyeceği gibi davran. Sıradan aktiviteler yaparken sakin olabilirsiniz.

Benim için çok işe yarıyor. Bölgedeyim, hazırım, ama notların üzerinden geçmiyorum. Kendime hiçbir şey söylemiyorum. İnsanların bir şeyi düzeltmek veya bir şeyi değiştirmek istemeleri gereken son dakika eğilimleri yıkıcıdır. Onları uzağa itin. Plana git. Kendinizi ruhsallaştırmayın - kimse kendi imha sebebi olmak istemez. Herşeyi geride bırak. Hazırsın.

Ama, sana doğru gelen şeyi yap.

Hazırlanmanın en önemli kısmı şudur: Siz yaparsınız. Öz-farkındalık bugün dünyamızda son derece önemlidir. Tabii, konuşmadan önce, sadece odaklanmam ve bir süre başka bir şey düşünmemem gerekiyor. Ama notalara ihtiyacınız varsa? Kendini iyi hissetmek için şınav veya şanslı bir ritüel yapman gerekiyorsa? Yap.

Sahneye çıkmak üzeresiniz, sizi motive ve rahat edecek ne yaparsanız yapın. Tavsiyemi vermekten ve size ne yaptığımı anlatmaktan mutluluk duyuyorum, ama sonunda, kendiniz anlayana kadar sahip olduğunuz her şeyi kesmek zorundasınız.

Ben guruları dinlemenin aslında hayatınızı değiştirmeyeceğine inanıyorum. Herkesin benim gibi olmasını beklemiyorum. Bir şey değil. Sizin için neyin işe yaradığına odaklanmalısınız. Bence insanlar başarılı girişimcilere “Normal bir gün sizin için neye benziyor?” Gibi sorular soruyorlar, çünkü başarının sırrı olabileceğini düşünüyorlar. Her şeyi değiştirecek bazı kapsayıcı bilgelik.

Biz bilmiyoruz.

Size verebileceğim tek tavsiye, kendinizi denetlemek ve sizi en çok çalıştıran şeyin ne olduğunu bulmaktır.

Heyecanlanın, korkmayın.

Peki sahneye çıktığınızda ne olur? Garip şeyler. İzleyiciyi arkadaş olarak değil düşman olarak görmenin bu garip kombinasyonunu hissedebilirsiniz. Bu iki duygu arasında gerçekten konuşmaya başladığınızda meydana gelen garip bir karışım var.

Benim için onları orada olduğum ve beni destekledikleri ve söylemek zorunda olduğum şeylerle ilgilendikleri için seviyorum, ama aynı zamanda mesajlarını almalarını, yeni bir anlayışla ayrılmalarını istiyorum. Ve bu güçlü bir duygu, bu iki şey arasındaki çekiş.

Topluluk önünde konuşma aslında bununla ilgilidir. Kendi sesinden başka bir şey olmayan bir şey iletmek istiyorsun. Deli gibi görünmek istemiyorsunuz, ama duygu iyi bir şey. Güçlü. İkna edici. Fikriniz için heyecanlanmanıza izin verilir.

Öz farkında olun.

Ben yüksek sesle okumaktan korkan profesyonel bir konuşmacıyım. Ciddi anlamda.

YouTube şovumdaki bir cevapta bundan bahsettim. Bunun özü şudur: Okumak için bir parça kağıt veya herhangi bir not verirseniz, donuyorum. Yapamam. Yapmam imkansız hale geliyor. Bir süre önce, konuk olmadan önce bir radyo şovunda bir reklam okumak zorunda kaldım ve söylemem gereken her şeyi içeren bir kağıt verdiler. Tamamen dibe vurdum. Berbat ettim. Sonunda, radyo programındaki adamlardan biri gazeteyi kaybetmemi ve konuşmamı önerdi.

Hile yaptı.

Bana kendini daha fazla tanıman gerektiğini gösterdi. Bu şartlar altında konuşamayacağımı bilecek kadar öz farkındayım. Sahneye notlar getiremem. Yukarıda söylediğim gibi, kendinizi tanıyın. Bunları bitirip sizin için uygun olanı bulana kadar her farklı seçeneği veya fikri deneyin.

İyi olan şu ki, biraz berbat etmeyi göze alabilirsin. Ama sadece biraz . Neden? Çünkü…

Sadece son konuşman kadar iyisin.

Yani sen yaptın. İlk konseri yaptın ve gitti … iyi mi? Şaşırtıcı? Harika değil?

İyi ve kötü haberlerim var. İyi haber şu: Sadece son konuşma nişanınız kadar iyisiniz. Kötü haber şu: Sadece son konuşma nişanınız kadar iyisiniz.

Benim için yedi ya da sekiz yıl boyunca uzun süren bir kamu konuşma kariyeriniz olsa bile, bunların hiçbiri önemli değil. Bu aşamaya geçtiğinizde, temelde kayrakları temizliyorsunuz. İnsanlar sadece yarasadaki sonunu hatırlıyor. Harika bir hale getirin.